Makaleler

Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karara İlişkin Yeni Düzenleme (85 Sayılı Karar)

Karar Hakkında Genel Bilgi

1567 Sayılı Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkında Kanunun (“Kanun”) 1’inci maddesi gereğince yürürlüğe konulan 85 Sayılı Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Kararda Değişiklik Yapılmasına Dair Kararın (“Karar”), 13 Eylül 2018 tarih ve 30534 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.

 Buna göre Türkiye’de yerleşik kişileri bakımından artık, Bakanlıkça belirlenen haller dışında, menkul ve gayrimenkul alım satım, taşıt ve finansal kiralama dâhil her türlü menkul ve gayrimenkul kiralama, leasing ile iş, hizmet ve eser sözleşmelerinde sözleşme bedeli ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerin döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılamayacaktır. Yerleşik ifadesi daha çok gerçek kişiler için kullanılmakta ise de burada amaçsal yorum yapıldığında Karar’ın tüzel kişileri de kapsadığı açıktır. Karar’da dikkat çeken diğer bir husus ise Geçici Madde 8’dir. Karar’ın 2’nci maddesine göre önceden döviz cinsinden yapılan tüm sözleşmelerin yürürlük tarihinden itibaren 30 gün içinde TL cinsinden yeniden düzenlenmesi gerektiği ifade edilmektedir.

 İlgili Değişikliğin Her Türlü İş, Hizmet, Eser, Satış ve Kira Sözleşmelerini Kapsayıp Kapsamadığı Hakkında Bilgi

 Karar’ın henüz yeni yürürlüğe girmesi sebebiyle, uygulamanın ne yönde olacağı tam bilinmemekte ise de işbu düzenlemede tüm iş ve hizmet sözleşmelerinin, kira sözleşmelerinin ve menkul ve gayrimenkul satış sözleşmelerinin, eser sözleşmelerinin döviz cinsinden ifa edilmesinden kaçınıldığı ve Karar’da açıkça yer alan “her türlü” ibaresi ile TL’nin değerinin artırılması için kapsamın geniş tutulmasının amaçlandığı açıktır. 

  • Çalışma İznine Sahip olan Çalışan Yabancı İşçilerin Yerleşik Sayılması Hakkında 

6458 Sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanununun 27’nci maddesi uyarınca geçerli çalışma izni ikamet izni sayılmaktadır. Bu nedenle geçerli çalışma iznine ve dolayısıyla ikamet iznine sahip yabancıların, Türkiye’de yerleşik olmaları halinde; bu kişilerle yapılan iş sözleşmelerinin Karar’ın kapsamına dahil edilmesi söz konusu olacaktır. 

Revize Edilen Sözleşmede Damga Vergisi Hususu

 Karar uyarınca; daha önce akdedilmiş bulunan sözleşmelerdeki döviz cinsinden kararlaştırılmış bedellerin Türk parası olarak yeniden belirlenmesi aşamasında sözleşmenin akdedildiği dönemdeki düşük döviz kuru ile bugünkü yüksek döviz kuru farkı sebebiyle revize edilen sözleşmedeki bedelde artan miktarda değişiklik olması durumunda artış olan miktar üzerinden damga vergisi mevcut olacaktır.

Yaptırımlar ve Genel Değerlendirme

 Karar çok yeni tarihli olduğundan henüz uygulamanın ne boyutta etkileneceği bilinmemekle birlikte Kararın devam etmekte olan ve yeni yapılacak olan birçok sözleşmesel ilişkiyi etkileyeceği çok açıktır. Diğer yandan, uzun vadeli büyük alt yapı projelerini ve bu projelere bağlı olarak yapılan finans sözleşmelerini ya da dışa bağlı üretim, ithalat/ihracat yapan şirketlerin yurtiçi sözleşmelerindeki etkilerin nasıl olacağı henüz belli değildir.

 Diğer yandan, şu aşamada söz konusu Karara bakarak bankalarda yabancı para hesabının bulunması veya döviz bulundurmaya ilişkin şimdilik herhangi bir düzenleme yapılmadığını net bir şekilde söyleyebiliriz.

 Yapılan bu düzenlemeye aykırılık halinde ne tür bir yaptırım uygulanacağına bakacak olursak, Türk parasının kıymetinin korunması amacıyla Kanun’un 1’inci maddesinde Cumhurbaşkanına bu konuda karar alma yetkisi tanındığı ve Kanun’un 3’üncü maddesinde Cumhurbaşkanının yapmış bulunduğu genel ve düzenleyici işlemlerdeki yükümlülüklere aykırı hareket eden kişilerin üçbin Türk Lirasından yirmibeşbin Türk Lirasına kadar idarî para cezası ile cezalandırılacağını belirtmemiz gerekir. Kanun’un aynı maddesinde “Kabahatin konusunu yabancı para oluşturması halinde, idarî para cezasının hesaplanmasında fiilin işlendiği tarih itibarıyla Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının bu paraya ilişkin "döviz satış kuru" esas alınır” ifadesi yer almaktadır.

Kanunun Ek Madde 1’e göre ise söz konusu Kararın uygulanmasına ilişkin denetimleri; Vergi Müfettişleri ve Vergi Müfettiş Yardımcıları, Hazine kontrolörleri ve stajyer Hazine kontrolörleri ve kambiyo murakabe mercileri gerçekleştirecektir.

 Sonuç olarak, Cumhurbaşkanının yürütme yetkisine dayanılarak çıkarılmış bu Kararın, Anayasal bir hak olan sözleşme serbestisi ilkesi çerçevesinde nasıl değerlendirileceği, Kararın geçmişte yapılan sözleşmelerin revize edilmesini ya da protokol yapılmasını öngörmesi nedeniyle geçmişte yapılan işlemlere etkili olarak düzenleme yapılmasının hukukiliği ve yine “Bakanlıkça belirlenen haller dışında” ifadesindeki belirsizliğin hukukiliği bir yana uygulamada yaratacağı sıkıntılar; ayrıca mevcut sözleşmelerin revize edilmesi ve denetimlerin gerçekleştirilmesi, ve yine özellikle döviz cinsinden bedel kararlaştırılan sözleşmelerin revizyonunda baz alınması gereken kur seviyesi ve bunun uzun vadeli sözleşmeleri yansıtılması gibi birçok hususta tartışmaların gündeme geleceğini söylemek yanlış olmayacaktır. Bu çerçevede kamuoyunda oluşacak birçok sorunu önlemek amacıyla yakın zamanda yayımlanan Karara ilişkin yeni düzenlemelerin yapılmasının gerektiği açık olup, bu konudaki çalışmaların ise ilgili kamu ve özel sektör uygulamacılarının da görüşü alınmak suretiyle yapılmasının önemini hatırlatmak yerinde olacaktır.