Mayıs 2022

7406 Sayılı Türk Ceza Hukuku ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Kanunu yayımlandı

7406 Sayılı Türk Ceza Hukuku ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Kanunu Yayımlandı

7406 sayılı Kanun, “Türk Ceza Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” adıyla 27.05.2022 tarihinde Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Söz konusu kanunda 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nda ve diğer kanunlarda yapılan değişiklikler maddeler halinde sıralandı. Türk Ceza Kanunda gerçekleştirilen değişikliklerle eş zamanlı olarak 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununda da birtakım düzenlemeler yapıldı. Özellikle son zamanlarda oldukça artan kadına karşı şiddet olaylarının ve kadın cinayetlerinin önüne geçebilmek adına gerçekleştirilen düzenlemeler önemli bir anlam ifade etmektedir. Bu konunun yanı sıra farklı konularda da ilgili kanunlarda birtakım düzenlemeler yapılmış, eklemeler gerçekleştirilmiştir.

7406 sayılı Kanunun 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nda gerçekleştirdiği başlıca değişikliklere bakacak olursak;

  • Mağdur sıfatında çoğunlukla kadınların yer aldığı suçlarda verilecek cezalar ağırlaştırıldı,
  • Bazı suçlarda uygulanacak cezanın alt sınırında değişiklikler gerçekleştirildi,
  • ‘‘Israrlı Takip’’ yeni bir suç tipi olarak Türk Ceza Kanunu’na dahil edildi,
  • Türk Ceza Kanunu’nun 62. maddesinde yerini bulan ‘‘Takdiri İndirim Nedenlerinde’’ birtakım değişikliklere gidildi,
  • Türk Ceza Kanunu’nun ilgili maddelerinde yer alan ‘‘Kasten Öldürme, Kasten Yaralama, İşkence, Eziyet, Tehdit, Kamu Hizmetlerinden Yararlanma Hakkının Engellenmesi’’ suçlarına birtakım eklemeler gerçekleştirildi.

Bu değişikliklere istinaden 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununda da birtakım düzenlemelere gidilmiştir. Bahse konu düzenlemeleri başlıklar halinde sıralayacak olursak;

‣ Ceza Muhakemesi Kanununun ‘‘Tutuklama Nedenleri’’ başlıklı 100. maddesinde yer alan, katalog suçlar olarak bilinen 3. fıkrasına, kasten yaralama suçunun ‘‘beden veya ruh bakımından kendini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı’’, ‘‘silahla’’, ‘‘canavarca hisle’’ işlenmesi şeklindeki nitelikli halleri eklenmiştir.

‣ Ceza Muhakemesi Kanununun ‘‘Mağdur ile şikayetçinin hakları’’ başlıklı md. 234/3 gereği vekilin bulunmaması halinde, alt sınırı 5 yıldan fazla hapis cezasını gerektiren suçlarda baro tarafından kendisine avukat görevlendirilmesini isteme hakkının sınırları genişleterek ilgili maddeye ‘‘cinsel saldırı’’, ‘‘çocukların cinsel istismarı veya ısrarlı takip suçları ile kadına karşı işlenen kasten yaralama, işkence ve eziyet suçları’’ şeklindeki haller de dahil edilmiştir.

‣ Yine Ceza Muhakemesi Kanununun ‘‘Katılanın hakları’’ başlıklı 239. maddesine, baro tarafından kendisine avukat görevlendirilmesini isteyebilme hakkı kapsamında ‘‘cinsel saldırı’’, ‘‘çocukların cinsel istismarı veya ısrarlı takip suçları ile kadına karşı işlenen kasten yaralama, işkence ve eziyet suçları’’ eklenmiş, böylece Ceza Muhakemesi Kanununun 234. maddesi ile 239. maddesi arasında bir bütünlük sağlanmıştır.

‣ Ceza Muhakemesi Kanununun 253. maddesinde ‘‘Uzlaştırma’’ başlığı altındaki uzlaştırma yoluna gidilemeyecek durumların düzenlendiği 3. fıkrada da birtakım değişikliler yapılmıştır. Nitekim ilgili maddenin son hali ‘‘soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı olsa bile, cinsel dokunulmazlığa karşı suçlarda ve ısrarlı takip suçunda (madde 123/A), uzlaştırma yoluna gidilemez’’   şeklinde düzenlenmiştir.

Ayrıca, ceza hukuku alanında yapılan işbu değişikliklere ek olarak 7406 sayılı Kanun, 3369 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu üzerinde de birtakım değişikliklere yol açmıştır. Şöyle ki;

3369 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanununa ‘‘ek madde 18’’ ile ‘‘geçici madde 13’’ eklenmiş, ‘‘kamu veya özel sağlık kurum ve kuruluşları ve vakıf üniversitelerinde görev yapan hekim ve diş hekimleri ile diğer sağlık meslek mensuplarının sağlık mesleğinin icrası kapsamında yaptıkları muayene, teşhis ve tedaviye ilişkin tıbbi işlem ve uygulamalar nedeniyle yapılan soruşturmalar’’ hakkında görevlilerin yargılanmasından önce soruşturma izni vermeye yetkili merci olarak  ‘‘Mesleki Sorumluluk Kurulu’’ tayin edilmiştir. Yeni oluşturulan söz konusu kurulun işleyiş şekli ve kimlerden oluşacağı hususu da ‘‘ek madde 18’’ kapsamında detayları ile ifade edilmiştir.

Son olarak, uzun zamandır suç olarak düzenlenmesi için emek harcanan ve nihayet 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nda yeni bir suç tipi olarak yer alan ‘‘Israrlı Takip’’ suçunu ayrıntıları ile değerlendirmemiz gerekirse;

Bahse konu suçun tanımı, Türk Ceza Kanunu’nda ‘‘Kişilerin huzur ve sükununu bozma’’ başlıklı suç tipinin hemen altında 123/A şeklindeki madde numarası ile düzenleme bulmuştur.

 Türk Ceza Kanunu’nun Israrlı Takip başlıklı 123/A maddesi: ‘‘Israrlı bir şekilde; fıziken takip etmek ya da haberleşme ve iletişim araçlarını, bilişim sistemlerini veya üçüncü kişileri kullanarak temas kurmaya çalışmak suretiyle bir kimse üzerinde ciddi bir huzursuzluk oluşmasına ya da kendisinin veya yakınlarından birinin güvenliğinden endişe duymasına neden olan faile altı aydan iki yıla kadar hapis cezası verilir.’’ şeklindedir.

Yine aynı maddenin 2. fıkrasında nitelikli haller düzenlenmiştir. ‘‘Suçun; a) Çocuğa ya da ayrılık kararı verilen veya boşandığı eşe karşı işlenmesi, b) Mağdurun okulunu, iş yerini, konutunu değiştirmesine ya da okulunu veya işini bırakmasına neden olması, c) Hakkında uzaklaştırma ya da konuta, okula veya iş yerine yaklaşmama tedbirine karar verilen fail tarafından işlenmesi, hâlinde faile bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası verilir.’’ denmek suretiyle bahse konu suçun nitelikli halleri ifade edilmiştir.

Son olarak ilgili maddenin 3. fıkrasında; ‘‘Bu maddede düzenlenen suçun soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlıdır.’’ şeklindeki düzenleme ile söz konusu suçun takibi şikâyete bağlı bir suç olduğu kabul edilmiştir.