1970’li yıllardan başlayarak çevre sorunlarına karşı artan duyarlılık, kalkınma ile çevre arasındaki sıkı ilişkiyi de gündeme getirmiştir. Önceden kalkınmanın çevresel etkilerinin giderilmesi yönünde kabul edilen “tepki-ve-tedavi” (react-and-cure) stratejisinin, diğer bir deyişle, önce kirletip sonra temizleme yaklaşımının teknolojik açıdan olduğu kadar ekonomik açıdan da güçlüğü ortaya çıktıkça başka bir stratejiye, “tahmin-ve-önleme” (anticipate-and-prevent) stratejisine geçilmesi gereği anlaşılmıştır. (Özer, 1996: 12) Kalkınmanın çevre üzerinde yarattığı ağır tahribatı onarmanın ve kirlilikleri gidermenin pahası yükseldikçe, çevreyi tahrip etmeden ve kirletmeden kalkınmanın daha akılcı bir yaklaşım olacağı anlayışı, ÇED’in geliştirilmesinin temel nedeni olmuştur. (Özer, 1996: 14)
Bu kapsamda Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından Türkiye için büyük öneme sahip “Yeşil Kalkınma Hedefleri” doğrultusunda Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Yönetmeliği’nde bazı yenilikler yapılmış ve yeni yönetmelik 29 Temmuz 2022 tarih ve 31907 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Buna göre Sıfır Atık Planı, Sera Gazı Azaltımı Planı, İklim Değişikliğine Etkiler, Çevre İzleme Planı, Çevresel ve Sosyal Yönetim Planı gibi birçok planın “Sürdürülebilirlik Planı” altında ÇED raporlarında yer alması zorunlu hâle getirilmiştir.
Bakanlık tarafından yapılan açıklamada, Türkiye’de yatırımların çeşitlenmesi, iklim değişikliği ile mücadele ve sıfır atık çalışmaları, bilimsel ve teknik gelişmelerin takip edilmesi, zaman içerisinde karşılaşılan yargı kararları, diğer mevzuatlarda yapılan değişiklikler gibi sebeplerle ÇED Yönetmeliği’nin revize edilmesi gerekliliğinin ortaya çıktığı ifade edilmiştir.
Bu kapsamda, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ve Hacettepe Üniversitesi iş birliği ile “ÇED Yönetmeliği’nin Geliştirilmesi Projesi” yapıldığı, akademisyenler, kurum ve sivil toplum kuruluşlarının da yer aldığı çalışma grupları oluşturulduğu, bugüne kadar yürürlüğe girmiş olan tüm ÇED yönetmelikleri ve yönetmelik revizyonları, izin-lisans ve denetim yönetmelikleri, AB ülkeleri ve diğer ülkelerdeki uygulamalar, yargı kararları da dikkate alınarak ‘ÇED Yönetmeliği Değerlendirme Raporu’ hazırlandığı hatırlatıldı. Proje kapsamında; seminer, çalıştay, çalışma toplantıları ve farklı paydaşlarla yüz yüze görüşmelerin yanı sıra saha çalışmaları da gerçekleştirildiği belirtilmiştir.
Hazırlanan yeni yönetmelikte temel olarak şu değişikliklere yer verilmiştir: